19 Mayıs 2012 Cumartesi

Eğitim

Eğitim
Türkiye'de zorunlu temel eğitimi beş yıldan sekiz yıla çıkaran kanun, 1997 yılında yürürlüğe girdi.

1975-2000 döneminde üniversite mezunu kadın sayısı 56 binlerden 910 bine kadar yükselirken, okuma yazma bilmeyen kadın sayısı, hala oldukça yüksek.

2000 yılı itibariyle Türkiye'de 25 yaşın üzerinde okuma yazma bilmeyen kadın sayısı 4 milyon 625 bini buluyor. Bu rakam erkeklerde 1 milyon 176 bin kişide kalıyor.

Türkiye’de ilköğretim çağında olupta okula gitmeyen yaklaşık 1 milyon çocuk var. İlköğretim düzeyinde okullulaşmada cinsiyetler arasındaki fark %7. Yani ilköğretim çağında olup da okula gitmeyen kız çocuk sayısı aynı durumdaki erkek çocuk sayısından 600,000 daha fazla....


Kız çocuklarının eğitiminin önündeki engeller
Okul ve dersliklerin yetersizliği;
Okulların yerleşim yerlerinden uzak olması ve birçok ailenin kız çocuklarının bu kadar yol gitmesini istememeleri;
Ailelerin, çocuklarını, fiziksel koşulları elverişsiz, örneğin tuvaletsiz, su şebekesi olmayan okullara göndermek istememeleri;
Birçok ailenin ekonomik güçlük içinde olması;
Ailelerin erkekleri kızlara göre önde tutan geleneksel önyargıları;
Çocukları evde çalıştırarak aile gelirine ek katkı sağlama eğilimi;
Birçok ailenin kızlarının bir an önce evlenmesini eğitimden daha önemli görmesi;
Kırsal bölgelerde kadın rol modellerinin nadiren görülmesi ya da hiç olmaması;
Orta öğrenim imkânlarının sınırlı olmasının ilköğretime yönelik ilgiyi azaltması.[6]

Buna karşılık, 1975-2000 döneminde kadınların eğitimde büyük mesafe kaydettikleri de görülüyor. Nitekim dönem başında:
1 milyon 920 bin seviyesinde olan ilkokul mezunu kadınların sayısı 7 milyon 644 bine,
167 bin olan ortaokul mezunu sayısı 896 bine,
199 bin olan lise mezunu sayısı da 1 milyon 539 bine çıktı.
Üniversite mezunu kadın sayısı da 56 binlerden 910 bine kadar yükseldi.
Mesleki eğitim
Kız çocuklarına mesleki eğitim vermek amacıyla Kız Teknik Öğretim Müdürlüğü 1933 yılında kuruldu.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder